Türk sanat müziği ve Türk halk müziği eserleri ile ilgili anlatımlar içinde geçen, nedir? diyebileceğiniz; isimler, kavramlar ve kişiler hakkında bilgiler.
Tango sözcüğünün dil bilimde kesin bir kökeni yoktur. “Tango” adının, Afrika tamtamlarının çıkardığı “tan-go” seslerinden ya da, Latince dokunmak anlamına gelen “tangere” fiilinden türediği sanılmaktadır. Tango kelimesi aynı zamanda Latin Amerika’da çok geniş bir siyahi topluluk tarafından kullanılmaya başlandı. 1800’lü yıllarda işçi sınıfından birçok kişi, büyük …
Tek bir sazla, makamların ses dizilerinde dolaşmaya, “Taksim” adı verilir. Taksim formunun batı müziğindeki karşılığı impruvize dir. Taksim, bir saz eserine veya bir şarkıya başlanılmadan evvel icra edilecek makamın seslerinde güzel nağmelerle seyir yapmak (dolaşmak) tır. Taksim yapılırken girilecek makamın güçlüsü, asma kalışı ve durağı bilhassa …
Güfteleri Arapça olan, bununla beraber ekserisi Türkler tarafından bestelenen ilâhîlere Şuğul denir. İlâhîden başka bir parçanın güftesi Arapça ise, bu esere Şuğul adı verilmez. Şuğuller’in sayısı ilâhîlere nazaran çok azdır. Arapça güfteli ilâhîlere ilk olarak Şuğul adını kimin verdiği bilinmemektedir. Güftelerinin konusunu ise, Allah’ın vasfedilmesi ve Peygamberimizin …
Müzik (Musiki): İnsanların anlatmak istedikleri duyguları melodilerle anlatma sanatıdır. Ses: Cisimlerin titreşmeleriyle oluşan ve hava vasıtasıyla kulağa taşınan kulakça algılanarak beyin tarafından değerlendirilen tabiat olayına denir. Seslerin Analizi: Konumuz olan ses temelde ikiye ayrılır: İnsan sesi Enstrüman sesi İnsan sesi kendi özelliklerine göre ikiye ayrılır: Erkek …
Semâî formu, Türk mûsıkîsinde beste formundan sonra gelen değişik bir beste tarzıdır. İki tür semaî vardır. 1- Ağır Semaî2- Yürük Semaî Ağır Semaîler, beste formundan hemen sonra fasıllardaki sıraya göre yer alırlar. Adından da anlaşıldığı gibi yapısı ağır, etkili bir formdur. Küçük usûllerle ölçülmüşlerdir. Ağır semaîlerde …
Saz semâîsi formu, fasılların en sonunda çalınan saz eserine verilen addır. Peşrev gibi, saz semaileri de dört haneli olarak bölümlere ayrılır. Her hanenin sonunda teslim. bulunur. Saz semaileri, peşrevlerin aksine küçük usûllerle ölçülmüşlerdir. Saz semailerinin ilk üç hanesi (10 / 8) lik Aksak Semai usûlü ile …
Genel olarak, dinlediğimiz birbirinden farklı eserleri iki ana grupta toplayabiliriz: Yalnız sazlar için yazılmış eserler Güftesi olan, insan sesleriyle okunan eserler Yalnız sazların icra etmesi için yazılmış olan saz eserleri, Türk mûsikîsi içerisinde önemli bir yer işgal eder. Saz eserleri yedi ayrı bölümde karşımıza çıkmaktadır: Peşrev …
Arapça’da “ses” anlamına gelen Savt, genel anlamda mûsikî ile okunan şiir anlamına gelirse de, Tekke mûsikîsi‘nde, “Kısa güfteli, ağır tempolu, çok tekrarlanan melodi cümleleri ile bestelenmiş bir tür İlâhî formu” anlamındadır. Başka bir ifadeyle, “İlâhîler’e mahsus güftelerin, aynı makam ve usûlde, ancak farklı nağmelerle bestelenmesinden oluşmuş …
Türk mûsikîsinde küçük usûllerle ölçülen sözlü, terennümsüz, dört haneli eserlere “Şarkı” adı verilir. Genellikle dört mısralık güftelerden meydana gelen şarkılar, dört hane olarak bestelenir. hane “Zemin” adını alır. Bu hane esas makam dizisinin seslerinin gösterildiği bölüm olup, şarkılarda giriş bölümünü teşkil eder. hane “Nakarat” adını alır. …
Câmi mûsikîsi formlanndan biri olan Salât, kelime olarak, “Dua ve namaz” anlamına gelir. Istilâh (terim) manası ise, “Peygamberimize, Allah Teâlâ’dan rahmet ve Selâm duasını içeren dinî eserler” anlamına gelmektedir. Ezgileri muhtelif makamlardan yapılmış ve (Salât-ı Ümmiyye hariç) Durak Evferi usûlüyle ölçülmüşlerdir. Hareketleri ağırcadır. Na’t ve Durak’tan …